Transeksüel ile harika bir gün geçirdim.

Merhaba, adım osman İstanbul’da ailemle birlikte oturmaktayım. Bu yaz ailem bensiz tatile çıkmıştı çünkü vermem gereken sınavlar vardı. Ben onlara daha sonra katılacaktım. İstanbul’da sınavlarımla boğuşurken başka şeylere de zaman ayırıyordum. Evin bana kalmasıyla, birkaç gün boyunca eve bayan arkadaşlarımla birlikte geldim. Bunların arasında öyle birisi vardı ki, beni zevkten zevke taşıdı. Bu bir transseksüeldi. Pazar sabahı gözlerime güneş vururken uyandığımda, sınavlarımı başarıyla tamamlamış olmanın huzuru vardı içimde. Pazartesi sabahı ailemin yanına gidip güzel bir tatil yapacaktım. Yataktan kalkarak güzel bir kahvaltı yaptım ve ardından ılık bir duş aldım. Yalnız geçireceğim bu son günü iyi değerlendirmeyi planlıyordum. Duşun ardından üzerimi giyinerek, saat 11.00 civarında dışarı çıktım. Taksim dolaylarında biraz dolaşacaktım. Belki sinemaya giderim diye düşünüyordum. Yalnız gezecektim çünkü bugünün tamamıyla bana ait olmasını istiyordum. Taksim’e vardığımda kalabalığın arasında İstiklal Caddesi’nden aşağı doğru yürümeye başlamıştım. Gün tahmin ettiğimden de erken başlamıştı çünkü gözlerime hoş biri takıldı. Bu bir transseksüeldi ama çok çekiciydi.

Banklardan birisine oturmuş, yine kendisi gibi olan arkadaşıyla laflıyordu. Bir köşeye çekilip onları izlemeye başladım. Benim ilgimi çeken mavi ceketli olanıydı. Kumral ve beyaz tenli olan bu transseksüele “Ceylan” diye sesleniyordu diğeri. Ceylan, seksüel duygularımın en üst seviyeye doğru ulaşmasına neden oluyordu. Kapkara gözleriyle ara sıra dönerek bana bakıyordu. Beni fark etmişti anlaşılan. Ben ise etraftan gelen geçenin bana çarpmasına aldırmadan gözlerimi tek bir hedefe dikmiştim. Yaklaşık 3-4 metre uzağımdaydılar. O mesafeden Ceylan’ı süzmeye devam ediyordum. Siyah çorapları hariç üzerindeki her şey gece mavişiydi. Her şey diyorum çünkü iç çamaşırının bir kısmını görüyordum. Önü iliklenmiş ceketinin altında yalnızca südyeni vardı. Eğildikçe, südyeninin altındaki kabarıklık daha da belirginleşiyordu. Ceylan da süzmeye başlamıştı beni. Arkadaşı da bu durumu fark etmişti ama hiç oralı olmuyordu. Kesik kesik bakışlarıyla beni iyice etkilemişti Ceylan. Kısa eteğinin altındaki dolgun bacaklarını üst üste attığın da, külotunun bir kısmı görünmüştü ve deliye dönmüştüm. Ardından bacaklarını birbirine sürtmeye başladı. İyice kendimden geçmiştim.

Dayanamayarak yanlarına yanaştım ve bankın kenarına oturdum. Lafı o açtı ve adımı sordu. Osman olduğunu söyledim. Kısa bir sohbet geçti aramızda. İkimiz de birbirimizden hoşlanmıştık. Hele ben, ondan çok hoşlanmıştım. Bir süre sonra birden ayağa kalktılar ve “Hadi gidiyoruz” dediler. Onları takip etmeye başladım. Taksim’in arka sokaklarından birisine girdik. Arkadaşı o sokaktaki bir bara girdi. Ceylan yanıma yanaşarak kolunu belime attı ve “Biz başka bir yere gidiyoruz” dedi. Olay iyice çığrından çıkmıştı. Kendimi olayların akışa bırakmıştım. Birkaç sokak ötedeki bir bara girdik. İçerisi oldukça kalabalıktı. Bir köşeye oturup konuşmaya başladık. Bu arada birer bira almış yudumluyorduk. O konuşurken ben siyah çorapları altında keşfedilmeyi bekleyen dolgun bacaklarına dikmiştim gözümü. Ay dolgunluktaki dudakları arasında dökülen sözcükler seksileşmeye başladığında iyice çığrımdan çıkmıştım. Seksten bahsetmeye başlamıştı. Bana daha önce bir transseksüelle sevişip sevişmediğimi sorduğunda “hayır” dedim. “O zaman senin için güzel bir deneyim olacak” dediğinde çılgına dönmüştüm. Bu sözle birlikte dayanacak sabrım kalmamıştı.

Kalkıp eve gitmemiz için ısrar ettim. Ardından hesabı ödeyerek bardan ayrıldık. Hemen bir taksi durdurdum. Doğruca bizim eve gittik. Nihayet eve vardık. Evin önüne geldiğimizde hızla borcumuzu ödeyerek indik. Elimle Ceylan’ın ellerini tutuyor ve onu çekiştiriyordum. Sabrım tükenmişti. Kapıyı açar açmaz eve dalarcasına girip Ceylan’ı kucakladım. Salondaki koltuğa sabırsız hareketlerle Ceylan’ı yatırdığımda ceketini açarak sutyenini sıyırdı ve dolgun göğüslerini meydana çıkardı. Bu beni çıldırtmıştı. Koltuğun arkasından dolanarak elimi beline sardım. Kulak memesini emmeye başlayıp ellerimi göğüslerine doğru ilerlettim. Artık sabrım kalmamıştı. Geri çekilerek pantolonumu ve külotumu çıkardım. O da eteğini çıkarıp dantelli külotunu meydanda bırakmıştı. Koltuğa, onun yanına uzandım. O da kucağıma uzanarak dimdik olan sikimi yutarcasına emmeye başladı. Onun ağzında iyice sertleşen sikim tam kıvamına gelmişti. Arzularım iyice kabarmıştı. Ardından birbirimizden ayrıldık. O ayağa kalktı ve dantelli külotunu sıyırıp tekrar yanıma geldi.

Ortaya çıkan siki benimki kadar olmasa da biraz ürkmüştüm. Daha sonra ona sarılarak dolgun göğüslerinin uçlarını emmeye başladım. O anda içimden ılık ılık bir şeyler akar gibi olmuştu. Onun her yanını öpmeye başladım. Vücudunun her santimini dilimle keşfediyordum. Bu keşiflerin sonunda birlikte ayağa kalktık. Bir dizini koltuğa attığında geride kalan poposunu elimle kavrayarak sikimi tertemiz götünden içeri yavaşça soktum. İnlemeye başladığında, zevk tüm bedenimi sarmıştı. Gidip gelmeye başlamıştım artık. Belimin tüm gücünü kullanıyordum. O ise yerinde durmak bilmiyordu. Götünü bir sağa bir sola sallıyordu. Onun bu hırçın davranışları iyice zevklenmeme neden oluyordu. Ardından o vaziyette koltuğa attık kendimizi. Orada sürdürdüğümüz sikişimiz bir başka hal almıştı. Bacaklarını iyice açmıştı. Ben ise onun beline sardığım ellerimden kuvvet alarak sikimi daracık deliğe sokup çıkarıyordum. Zevkten çıldıracak gibi olmuştum. Ceylan’ın şehvetli kollarında kendimi yeniden doğmuş gibi hissediyordum. “Oooohhhhhl Sen harika bir kadınsın. Çok dar deliğin var, Oooohhh! Mahvoldum, yandım, al bak köküne kadar geçiriyorum Haydi birlikte gelelim ne olur haydi” diye inliyordum.

İçimi gıdıklamasına damarlarımda dolaşıyordu zevk. Bu zevk bütünlüğü kısa bir süre sonra dağılacaktı ve boşalacaktım. O da bu boşalmayı yaşamak için, elinin birisini sikine atmış otuzbir çekiyordu. “OOohhhhh yarağın bir harika! Enfes sikiyorsun. Haydi, köküne kadar sok, taşaklarını sok, istiyorum! Evet evet köküne kadar sokmanı istiyorum. Oooohhhh, oooohhhhhhh, ooooohhhh! Diple, köküne kadar diple! Oooooohhhhh!..” diye avazı çıktığı kadar bağırıyordu. Aradan pek bir zaman geçmeden çılgınca boşalarak Ceylan’ın yanı başına uzandım, arkamdan o da boşaldı ve derin bir ıhh çekti. Durmaya hiç niyeti yoktu. Yavaş yavaş inmeye başlayan sikimi eliyle ovuşturarak yeniden canlandırdı. Bu canlanmayla doğrullmam bir oldu. Koltuğa düzgün bir şekilde oturarak kafamı geriye yasladım ve kucağıma çıkmasını söyyledim. Hiç beklemeden kucağına çıktı Ceylan. Götünü tam sikimin üzerine getirdiğinde, bana yalnızca belimi hareket ettirmek kalıyordu. Onun da üzerimde çömelip doğrulmasıyla sikişimiz daha da zevkli bir hal almaya başladı. Elimi onun bacak arasına atarak, bacaklarını iyice ayırıyordum. Küçücük siki benim koca sikimin karşısında boyun eğer gibi duruyordu.

Daracık götünde yeni yerlerin keşfine çıkan sikim halinden oldukça memnundu. O dar çukurun derinliklerine değin sokuyordum sikimi. Bu sokuş onun iniltilerini ince çığlıklara dönüştürüyordu. Bu dönüşme kulaklarımda yankılanırken, bedenim zevkin esiri olmuştu adeta. Zevk tüm bedenimi sarmışken ben iyice çılgına dönüyordum. Ceylan, ellerini geriye dayayarak iyice asıl maya başladığında kendime hâkim olamayıp bağırmıştım. Bu bağırışım onu iyice zevklendirmişe benziyordu ki, iyice hızlandırdı hareketlerini. Kontrol tamamıyla Ceylan’ın eline geçmişti. Bir anda ne olduğunu anlayamadan kendimi klasik pozisyonda buldum. Yığılmıştık ve o altıma geçmişti. Bunu nasıl becerdiğini anlayamamıştım ama, duraksayan sikişimizi devam ettirip sikimi tekrar o daracık deliğe sokup çıkarmaya başladım. İkimiz de kendimizi kaybetmiştik. Ellerimi onun dolgun göğüslerine dayayarak sikişimi sürdürdüm. Çok büyük zevkler alıyorduk ikimiz de. Belim gelmek üzereydi. Bu arada o küçücük sikinden bel sularını ikinci kez çığlıklar atarak boşaltmıştı. Kısa bir süre sonra ben de boşaldım ve ikimiz de bulunduğumuz yere serildik. Bu sikişin bize vermiş olduğu zevkin yanında bir de yorgunluk vardı. Bu yorgunluğu üzerimizden atıp yeniden sevişmek için bir süre kestirdik. Bir saat kadar süren bu uykunun ardından ikimiz de duş alarak kendimize geldik.

Duştan çıktığımızda dirilen vücutlarımız sevişmeye hazırdı. Kurulandıktan sonra hiç beklemeden Ceylan’ı kucakladığım gibi yere serdim. Bacaklarını geri attığımda o da gözünü yummuş ve kontrolü tamamen benim elime bırakmıştı. Bacaklarını iyice ikiye ayırdıktan sonra, şahlanan sikimi onun deliğine doğru ilerlettim. Ardından sokup çıkarmaya başladım. Bu sırada yarım takla biçiminde geriye doğru eğilmiş olan Ceylan, zevkten kıvranmaya başlamıştı. “Oooooohh sert erkeğim benim, ben senin karınım. Ne olur istediğin gibi sik beni, uçur havalara, bulutların üzerine çıkart. Oooohhhhh götümü parçala ne olur sert ol. Ooooohhhhhhhhh, oooohhhh… Haydi, göğüslerimi de em ne olur! Ooooohhhh Çok güzel, ısır kökünden kopart onları. Ooooohhh! Yaktın beni. Ne olur ısır, köküne kadar geçir sevgilim geçir! Oooohhh, oooohhhh, ooooohhhh!..”diye inliyor, ara sıra da bağırtılar içinde kendisini sağa sola savuruyordu. Ben ise baldırlarından tutarak şiddetimi arttırıyordum. İkimiz de zevkin ellerine teslim etmiştik kendimizi. Birbirimize karşı sert davranarak ayrı bir zevk katıyorduk bu güzel ana. Belimin gelmek üzere olduğunu fark ettiğimde bir kez daha boşalmıştı.

Ben de iyice asılarak bütün iliklerimdeki bel sularımı götünün içine boşalttım. Bu doyumun ardından yere çöktüm ve o anın tadını hissettim bir süre. Bu zevk anlarının ardından duraksamaya hiç niyetimiz yoktu. Köpek sitilini denemek üzere pozisyonumuzu aldık. O pozisyonunu sağlamlaştırırken, ben elimi onun yumuşak poposuna dayayarak sikimi yavaşça götüne soktum. Zevkten uçmaya başlamıştık. Kafasını bir sağa bir sola sallayarak saçlarını yellendirirken ben gidip gelmeye başlamıştım. Yere doğru bakan meme uçlarını görünce iyice kendimden geçtim. O meme uçlarına elimin birisini uzattım. Parmaklarımla ovuştururken o iyice zevklenmişti. Ben de en az onun kadar zevkleniyordum. Bu pozisyon beni oldukça zevklendiriyordu. Ellerimi yavaşça memelerinden çekerek beline sardım. Hem belimle gidip geliyor, hem de onu kendime çekiyordum. Destekleyerek sürdürdüğüm sikişimiz çok zevkli bir hal almıştı. Sikim o daracık delikte sıkışıyordu. Bu sıkışma bana ayrı bir zevk katarken iyice hızlanmamla ikimiz de doyuma ulaşıyorduk.

Artık zevk bize hizmet ediyordu. Yorulmuştum ama son ana kadar duraksamayı aklımın ucundan bile geçirmiyordum. Gidiş gelişim düzensiz bir hal aldığında o da düzensiz çığlıklar atmaya başlamıştı. Ben, bir hızlı bir yavaş sokuyordum sikimi. Bu yorgunluğum ona da yansımıştı. O vaziyette kalmak onu da yormuştu. Ama bu zevk terk edilecek gibi değildi. Kırılacak gibi olan dizlerimizin sızısını bir kenara bırakarak sürdürdük sikişimizi. Artık o son ana bir an önce ulaşma arzusunu yaşıyorduk. Yorgun düşen vücutlarımız son anın haberini vermekte biraz gecikince dikkatimizin dağıldığını fark ettik ve hızımızı arttırdık. Kısa bir süre sonra tekrar kendimize geldiğimizde alnımızdan terler akmaya başlamıştı. Bu terler son ana yaklaştığımız sırada akmaya başlamıştı. Orgazm bizi yine yanına çağırıyordu artık. Birkaç darbenin ardından öyle bir boşaldık ki, hayatım boyunca böyle güzel bir zevk tatmadım. Çölün ortasında buz gibi bir su içme gibi içimden bir hoşluk geçti o an. Yüzünden gülücükler saçılan Ceylan da benimle aynı duyguları paylaşır gibiydi. O halde yere uzandığımızda ikimiz de gözlerimizi yumarak o anın güzelliğiyle uzun süre uyuduk. Uyandığımız da sabah ışıkları gözümüz de parlıyordu. Soğuk bir duşun ardından güzel bir kahvaltı yaptık. Ardından ona telefon numaramı verdim. Bir süre sonra evden beraberce ayrıldık.


Escort Bayan | istanbul escort | escort istanbul